Görünen o ki galatasarayın geçen yılki konsantrasyon sorunu devam ediyor. Hadi ilk golleri baldı diyelim ama ikinci gol neyin nesiydi öyle ya. Galatasaray gibi dünyanın en iyi 50 futbol kulübünden bir tanesinin defansı, nasıl kornerden 6 pasa yapılan ortaya bomboş kafa vurdurur anlayabilmiş değilim. Ya halı sahada bile o kadar boş kafa vurdurtmazlar. Sanki 5-0 öndeyiz de, amaan kim tutacak havasındalar. Bi adam gelsin bu defansı ipe dizsin yine bundan iyidir ya. Adamın başarısı falan deriz avuturuz kendimizi ama yok öyle bişey. Ordan o golü atamayanı döverler. Eee sonra noluyo görüyoruz, adamlar vatan-millet-sakarya savunmasına bir başlıyolar, aç açabilirsen. Hayır Hakan Şükür de yok artık.
Dün galatasarayın öyle bir orta sahası vardı ki, tam evlere şenlik. Tamam dünya üzerinde birçok takımda mustafa sarp gibi ayağı pek top yapmayan, yetenekleriyle değil hırsıyla, çalışma azmiyle oynayan, oyunun tek yönüne katkı sağlayan oyuncular var. Çünkü o kadar kuvvetli savunması olup da aynı zamanda hücuma destek veren oyuncu sayısı çok az. Ama mustafa sarpın yanına saf bir deli dana olan barışı ve artık üst düzey futbolu kaldırmasına imkan olmayan ayhan’ı koyuncu oyun kurmak diye birşey olmuyor, at kanattakilere onlar bişeyler yapsınlar.
Peki galatasarayın durumu bu kadar vahim mi? Hayır. Bazı oyuncular berbat durumda olsalar da bazıları da bu yazı çok iyi geçirmişler. Bunların başında arda, hakan balta, serdar özkan ve sabri geliyor. Hepsine teker teker birşeyler yazayım.
Arda: Herhalde efsane oyuncu olabilmek için trenin kaçtığının farkına varıyor. Geçen seneki hantal ve moralsiz arda gitmiş, o eski canlı arda geri gelmiş. Ardanın yeteneklerini tartışmaya gerek yok. Şu anda messi dünyanın en iyisi, belki de 15 yıl sonra maradona-pele-messi diyeceğiz. Ama bu adam anasının karnından böyle doğmadı, dünyanın gözünün önünde gelişti. Messi bundan 4 yıl önce şut mu atabiliyodu? Demek istediğim şu ki, mesele çalışmak-kendini geliştirmek. Arda da eski futboluna geri dönüp, bazı zayıf yanlarını geliştirirse tekrar türkiyenin yıldızı olur, galatasaraya şampiyonluklar kazandırır.
Sabri: Bu adam biz galatasaraylıları göt etmeye devam ediyor. Geç de olsa futbolcu olmayı öğreniyor. Geçen sene sabrinin yanlış davranışlarından kurtulma yılıydı, herhalde bu sene de yeteneklerini geliştirme yılı. Sanki yıllar sonra orta açmayı öğreniyo gibi ama büyük konuşmayalım, biraz daha izlemek lazım.
Hakan Balta: İlk geldiği sene fizik olarak servetle kapışır haldeyken, geçen seneki hali içler acınasıydı baltanın. Hem kuvvetini hem de kondisyonunu kaybetmişti ama bu sene onları tekrar yerine koymaya başlamış gibi. İnşallah devamı gelir, bizim abidalımız olur.
Serdar Özkan: Galatasaray Beşiktaş gibi kulüplerde egonun yeri yok. Ego, takım oyununun kriptoniti. Brezilya ligi değil burası. Serdar Özkan da artık egosunu bir kenara bırakıp takım oyununa ayak uydurmaya başlamış gibi gözüküyor. Futbolun angarya işlerine de başlamış gibi. Forma yarışında önünde rakip olarak pino’nun olacağını düşünürsek, formunu yükseltip ilk 11’e yerleşmesi mümkün.
Mehmet Batdal: Bu dev adamda kumaş var. Biraz kuvvetlenirse gerçekten bir yerlere gelebilir. Boyundan beklenmeyecek şekilde teknik açıdan iyi. Son vuruşlarda biraz beceriksiz ve biraz da şanssız. Fakat düzelmeyecek şey değil. Şu an için galatasarayın ilk 11’inde oynayabilecek kalitede değil. Ama Rijkaard’ın ellerinde güzelce yoğrulup iyi bir oyuncu olabilir, milli takıma yükselebilir.
Evdeki 2-2 kötü bir sonuç gibi gözükse de, galatasarayın turu rahat geçeceği görüşündeyim. Rakip gerçekten çok dandik. Bank Asyadaki bir çok takım, bu takımı yenebilecek güçte. 2. maçta kapanacaklar ama kalite olarak arada çok fark var. Galatasaray’ı durdurabilecek durumda değiller. 2. maçta farklı bir galatasaray göreceğimize inanıyorum.