Atatürk’ü seviyor muyum? Evet hem de çok. Ama Atatürkçü müyüm? Bilmiyorum… Aslında Atatürkçü olmak için ne lazım onu da bilmiyorum. Etiketlerle aram hep kötü olmuştur zaten. Fakat dediğim gibi Atatürk’ü çok seviyorum.
Şüphesiz ölüm üzücü bir şey. Sevdiklerini kaybetmek, bir daha geri dönmeyeceklerini bilerek kaybetmek çok üzücü gerçekten. O yüzden çevremizden biri veya sevdiğimiz biri veya belki de hiç tanımadığımız biri öldüğü zaman bu bizi etkiliyor. O an bir üzüntü yaşıyoruz ama zamanla alışıyoruz artık onun gittiğine, geri dönmeyeceğine. Bu anlayabildiğim bir üzüntü.
Lafı uzatmıyorum içimden geçeni söylüyorum. Ben gerçekten insanların 10 Kasım’da neden üzüldüklerine bir anlam veremiyorum. Atatürk de bir insandı ve ölmesi gerekiyordu. Evet genç sayılabilecek bir yaşta bu dünyadan ayrılmıştı ama ileri görüşlülüğü yıllarca bu ülkeyi yönetenlerin yanında yer aldı. Belki o buradan 1938’de ayrılmıştı ama onun ileri görüşlülüğüydü ikinci dünya savaşının olacağını ve bizim bu savaşta yer almamamız gerektiğini söyleyen. Atatürk’ün insan olarak ölümü kaçınılmaz bir sondu, bunda üzülecek bir şey göremiyorum. Herkes gibi onun da bir fani yaşamı vardı.
Atatürk’ü anlatmaya benim kelimelerim, cümlelerim yetmez. Ama benim için Atatürk sadece bundan yıllar önce bu vatanı düşmanlardan kurtarmış bir kumandan veya bu ülkeyi kurmuş bir lider değildir. Atatürk benim için bir insandan ziyade bir kavramdır, bir hayat görüşüdür aslında. Dünyaya insan olan Atatürk’ün düşünceleriyle bakmaktır. Yani Atatürk benim için bir düşünceler bütünüdür aslında. Ve açık konuşmak gerekirse insan olan Atatürk’ten ziyade beni bu Atatürk ilgilendiriyor. Çünkü insanlar ölür, fikirler kalır. Atatürk’ün bize en büyük mirası da şüphesiz fikirleridir, öğütleridir. Ve eğer bu fikirler hala okullarda çocuklara öğretiliyor, biz gençler onun bize anlattıklarıyla dünyaya bakıyorsak, bu demektir ki Atatürk hala bizim yanımızda, bizim içimizdedir.
Atatürk ölmedi, kalbimizde yaşıyor… Şüphesiz doğru ama kalbimizde yaşayan Atatürk sevgisidir. Ama aslında Atatürk başka bir yerdedir.
Atatürk ölmedi, beynimizde yaşıyor…
Eğer ben Atatürk’ün ölmediğine, ölümsüz olduğuna inanıyorsam niye bugün üzüleyim ki?